Garbage Patch

Plastik Çorbası | Garbage Patch

yazan M.Doğan Özdemir
Yayınlanma: Son Güncelleme 0 yorum 880 okuma 8 dakika

Kaptan Charles Moore -1997 yılında “Büyük Pasifik Çöplüğü” ‘nü bulan kişi- “İnsanoğlu’nun plastik ayak izi muhtemelen karbon ayak izinden çok daha tehlikelidir.” şeklinde “plastik çorbası” olarak da bilinen bölgeyi ve ne denli büyük bir tehlike içerdiğini dünya’ya duyurmuştur. Bölge’deki akıntıların ve girdapların etkisi ile sürekli çorba gibi karışmakta olan, konfeti ebatlarındaki plastik parçalarının görünümünden ötürü “Plastik Çorbası” olarak da adlandırılmıştır.

Plastik Çorba

Büyük Pasifik Çöplüğü, Hawaii’nin kuzeydoğu yönünde konumlanmış olup, Hawaii ve Kaliforniya’ya yaklaşık olarak 1000 mil (≅ 1610 km) uzaklıkta bulunmaktadır. Ölçülemez bir büyüklükte olan bu plastik birikintisi, bilinen 5 büyük yarı tropikal girdap merkezlerinden -kuzey pasifik, kuzey atlantik, güney pasifik, güney atlantik ve hint okyanusu girdap merkezleri- (okyanuslardaki akıntıların sistematik bir biçimde oluşturduğu alan – ki bu akıntılar sürekli olarak oluşan vortex içerisine yeni maddeler taşımaya devam etmektedir -) biri içerisinde, kuzey pasifik girdap merkezi içerisinde sıkışmıştır.

5 Gyres

Plastik çorbaların bulunduğu girdap noktaları

5 Gyres, olarak bilinen ve Moore’un oluşturduğu Algalita Deniz Araştırma Ekibi ile de ortak çalışan organizasyon, 5 büyük girdap merkezine keşifler düzenlemiş ve 5’inde de değişen konsantrasyonlarda plastik yığınlarını tespit etmişlerdir. Bazı kaynaklara göre büyüklükleri Amerika Kıtası’nın iki katı kadar olduğu öne sürülen bu yığınların, ne yazık ki, gerçek büyüklükleri, belirsiz bir şekilde değişen akıntılar ve sürekli rastgele bir hareket halinde olmalarından ötürü ölçülememektedir. Oldukça büyük olması kadar ne kadar büyük olduğu da önemli olsa bile, günümüzde her okyanusda böyle bir yığının, birikintinin bulunuyor olması kanaatimce daha da önemlidir.

Plastik Çorba

Plastik Çorbaları’nın oluşumunda balıkçılık ekipmanları, açık denizdeki petrol ve gaz tesisleri ile gemilerin etkin olduğu söylenebilir. Ancak, gelen atıkların yaklaşık %80 kadarı (Trash Travels 2010 Raporuna göre) kara kaynaklıdır. Rüzgarların etkisi ile nehirlere ve oradan da denizlere taşınan atıklar, yasal veya yasal olmayan yollar ile deniz ve okyanuslara atılan her türlü alet, edevat, araç ve gereçler, ve plastik üreticilerince kazara denize ve/veya akan su tiplerine karışan paletlerce plastik reçinesi gibi kaynaklar örnek verilebilir. Kaynağı ne olursa olsun, okyanuslara ve denizlere taşınan bu atıkların, çok büyük yığınlar oluşturması, binlerce km boyunca akıntılar ile taşınması büyük bir sorun oluşturduğu konusu, yadsınamaz bir gerçek olarak karşımızdadır.

Plastik Çorba

Üreticiler için hafifliği ve dayanıklılığı ile önemli bir parça olan plastik, aynı zamanda çevre için uzun ömürlü olacak bir problem oluşturduğu bilinmektedir. Trash Travels’ın raporuna göre, doğada parçalarına ayrılıp yok olması, plastik torbalar için maksimum 20 yıl, plastik şişeler için maksimum 450 yıl, olta ipi için maksimum 600 yıl gerektiği söylenebilse de, esasında okyanuslarda bu sürecin ne kadar süreceğini kimse bilmemektedir. UV ışınları ve okyanus ortamının sağladığı şartlar ile plastikler sürekli daha küçük parçalara bölünmektedir. Öyle ki, araştırmalarda toplanan parçaların büyük bir bölümünün 1 cm’den daha kısa ve 0.15 gr’dan daha hafif olduğu anlaşılmıştır.

Yapılan araştırmalara göre elde edilen bazı verileri paylaşacak olursak, Deniz Eğitimi Birliği’nin yaptığı çalışmada (SEA – Sea Education Association) Kuzey Atlantik Okyanusu’nun batısında, HDPE (high density polyethylene – yüksek yoğunluklu polietilen), LDPE (low density polyethylene – düşük yoğunluklu polietilen) ve PP (polypropylene) ‘e yüzer biçimde olarak rastlanıldığı kayıt edilmiştir. Kuzey Pasifik Okyanu’sunun doğusunda 100 m derinliğe kadar örnekleme yapan Algalita ekibi ise, LDPE, styrene (stiren), PP ve PET (polyethylene terephthalate) grubuna rastlamıştır. 2010 yılında 22 yıllık çalışmasını dünya ile paylaşan SEA ekibi raporlarına göre, yarım saatlik bir toplama sonucunda 1069 parça plastiğe rastlanmış olup, oran-orantı ile kilometrekare başına bir hesap yapıldığında elde edilen rakam 580.000 parça olup, ortalama yoğunluğun kilometrekare başına 20.300 parça olduğu düşünüldüğü aktarılmıştır. Araştırmada farkedilen bir başka durum ise, 1980’den 2008’e geçen süre içerisinde verilere göre Amerika’daki oluşan plastik atık miktarı kendini 4’e katlamışken, Atlantikteki plastik atık konsantrasyonunun pek de değişmediği görülmektedir. Bu durumu bir açıklama getirmeyi düşünen bilim dünyası, bir miktarın hayvanlarca tüketildiği, bir miktarın kıyılara vurduğu, bir miktarının çok çok çok küçük parçalara bölündüğü ve bir miktarının da denizin dibine battığı gibi bir takım spekülasyonlar üretmiştir. Kaisei Projesi verilerine göre, insan yapımı plastik materyallerin yaklaşık olarak %70 kadarı denizin dibine battığı söylenebilir. Bu demek ki, plastik çorba olarak adlandırdığımız, yüzer vaziyetteki atıklar okyanusların ev sahipliği yaptığı toplam atık miktarının yalnızca %30’u kadarını oluşturmaktadır.

Doğa, çevre, insan, hayvanlar alemi, bitkiler vs.. gibi bu gezegendeki bütün canlılar üzerinde plastiklerin oluşturabileceği bir çok etki bilinmektedir. Bütün bunların haricinde bu sorunlar için oluşturulabilecek bir çok çözüm de yine aynı şekilde bilinmektedir. En basit, en kolay ve bir çok kişi işin de en doğru ve uygulanılabilir olanı kaynağı, yani problemi kökünden çözmek ve oluşan plastik atık miktarını en aza indirmek ve hatta mümkünse ortadan kaldırmaktır. Bunun haricindeki çözümler, özellikle oluşmuş olan kirliliğin azaltılmasına yönelik olanları bir çoklarınca ne uygulanılabilir ne de mümkün görülmektedir. Bunun en büyük nedeni, belki de milyarlarca litre suyun süzülmesi gerektiğidir. Bu süreç içerisinde ise yine küçük canlıların da toplanması ile ekosisteme büyük zararlar verilmesi mümkündür. Temizlenilmesi gereken alan çok çok büyüktür, aynı zamanda atıklar eşit olmayan miktarlarda dağılmışlardır ve okyanusun etkisi ile sürekli hareket halindedir. Dahası, plastik çorbaları ve oluşturdukları kirlilik okyanuslarda bulunmaktadır, bir diğer değiş ile uluslararası sulardadır. Bu durum hükümetlerin hem araştırmalar yürütmesini hem de temizleme çalışmaları başlatmasını zorlaştırmaktadır.

İleri Okuma :
Our Oceans: A plastic Soup
Project Kaisei
How bad is the plastic pollution in the Atlantic?
SEA
Trash Travels
The Worlds Rubbish Dump
Algalita
5Gyres
Great Pasific Garbage Patch

Okumaya Devam Et

Bir Türk'ün Gözünden Sucul Dünya..!

Bu web sitesi, deneyiminizi iyileştirmek için tanımlama bilgilerini (çerez) kullanır. Bu konuda sorun yaşamadığınızı varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Onayla İncele

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen web sitemiz için tarayıcılarınızdan AdBlocker uzantınızı devre dışı bırakarak bize destek olun.