Suşi Tüketiminin Artması Risk Oluşturuyor Mu?

yazan M.Doğan Özdemir
Yayınlanma: Son Güncelleme 0 yorum 407 okuma 12 dakika

Son dönemde ABD’li doktor Edward Groth tarafından başlatılan ve Dünya basınına “Suşi beyni öldürüyor” manşeti ile yansıyan Global Post’un haberi ile başlayan tartışma, daha sonra bir çok ülke basınında yer aldı. Bu haberlerin arasında Türkiye’den Sabah Gazetesi’nin haberi de yer alıyor. Bu iki haber ile ateşlenen ağır metallerin balıklardaki miktarları ve oluşturdukları tehditler hakkında spekülasyonlar devam etti, Hurriyet Web Tv ve devamında A Haber‘in konuya yaklaşımının ardından Milliyet’in haberi ve Star Gazetesinin karşıt görüşleri ile bir süre sonra gündemden kayboldu. Tüketicilerin kafalarında büyük soru işaretleri bırakan bu tartışmaların başlama nedeni ise özellikle Amerika’da suşinin tüketim trendinde son dönemde gerçekleşen önemli artışlardır. Çıkış noktası ise yapımında kullanılan balık türlerinden biri olan pasifik okyanusu orijinli mavi yüzgeçli orkinostur. Bu balık bünyesinde tespit edilen civa miktarlarının her ne kadar sağlıklı kabul edilen limitler dahilinde olsa bile, sürekli ve sık tüketiminin fetüs, beyin ve çocuk gelişimine negatif etkileri olduğu ileri sürülmektedir.

Peki ne oluyor, nasıl oluyor da, mavi yüzeçli orkinos bu miktarlarda civa içerebiliyor. Bu yalnızca orkinosta rastlanması muhtemel olan bir durum değil, tıpkı orkinos gibi denizlerde besin zincirinin üst halkasında bulunan bir çok predatör (avcı) balık türü için bu durum aynen geçerlidir. Besin zincirinin üst halkalarında var olan canlılar, diğer canlıları tüketerek vücutlarında ağır metallerin birikmesine olanak sağlamış olurlar. Bu ağır metaller arasında, cıva, kadmiyum, kurşun, çinko gibi vücutta biriken ve sağlığa zararlı hatta kanserojen olduğu düşünülen maddeler bulunmaktadır.

Suşi Yemek Zararlı Mı?

Uzun yıllardır, özellikle uzak doğu üniversitelerinde yapılan araştırmalar, ağır metallerin test edildiği canlılar üzerinde gelişmede gerilik, bazı organlarda çeşitli malformasyonlar, üreme bozuklukları, yeni oluşan bireylerde ortaya çıkan anomaliler, gelişimin durması ve ölüm gibi sonuçlar olduğunu göstermektedir. Çeşitli miktarlarda ve kombinasyonlarda (örn: kurşun+civa gibi) yaşam ortamına ya da doğrudan canlıya verilen ağır metallerin deneklerde ortaya koyduğu sonuç, deniz yaşamının devamı için ağır metallerden yoksun suların ne denli önemli olduğudur. Bu yolla denizel canlılardan karasal canlılara taşınan ağır metaller, besin zincirinde birikerek piramidin en üzerinde olan insanda da birikim yapmaktadır. Özellikle sık ve fazla miktarda su ürünleri tüketiminin doğurabileceği sonuçlar düşünülerek, günümüzde Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından belirli gruplar için (hamile kalacaklar, hamileler, emziren kadınlar ve küçük çocuklar) haftada en fazla 340-gram tüketilmesi tavsiye edilmektedir.

Bilim adamları, deniz ürünlerindeki cıvanın neden olduğu tehlikeler konusunda ilk uyarılarını 1950’lerde, Japonya’nın Minamata kentindeki bir fabrikanın cıva içerikli atıkları denize boşaltıldığında yapmaya başladı. Minamata olayı nedeniyle binlerce insan zehirlendi, vücut deformasyonları gerçekleşti ve hamile kadınların çocukları özürlü olarak dünyaya geldi. Oldukça uç bir örnek olmasına karşın, uzun süreli tüketimlerin de benzer sonuçlar doğurabileceği uyarıları belirli aralıklar ile dünya basınında yer bulmaya devam etmektedir.

Peki ülkemizde durum nedir?

Öncelikle suşi konusunda içiniz rahat olsun. Çünkü Türkiye’de mavi yüzgeçli orkinos, köpek balığı ya da kılıç balığı gibi avcıların etleri pek sık tercih edilmemektedir. Ülke pazarında da önemli bir yerleri yok. Biz de genellikle yengeç, somon, dil balığı, hamsi ve istavrit türleri suşi yapımında tercih edilmektedir. Bu balıklar besin zincirinin daha aşağısında yer aldıklarından dolayı tehlike ilan edilecek ve panik yapılacak bir durum yoktur. Ancak her ne kadar uygun limitler dahilinde birikim söz konusu dahi olsa, sık tüketim sonucu vücutta biriken miktarlar, ya da sürekli düşük dozlarda vücut içerisine alınması, çeşitli sağlık sorunları oluşturabilmektedir.
Bu sebeplerden dolayı, sorunların çözümleri için öncelikle ağır metallerin denizlere ve tüm kara sularına karışmasının önüne geçilmesi gerekmektedir.

Düzeltme;

Yazının yayınlandığı ilk sürümde “Tüketicilerin kafalarında büyük soru işaretleri bırakan bu tartışmaların başlama nedeni ise özellikle Amerika’da yoğun olarak tüketimi gerçekleştirilen suşinin yapımında kullanılan balık türlerinden biri olan mavi yüzgeçli orkinostur.” şeklinde bir cümle geçmekteydi. Bu cümleden Suşi tüketiminde Amerikanın lider konumda olduğu ya da aynı şekilde orkinos tüketiminde lider olduğu anlaşılabildiğinden, Su Ürünleri Mühendisi Hülya Sargın’ın uyarısıyla cümle “Tüketicilerin kafalarında büyük soru işaretleri bırakan bu tartışmaların başlama nedeni ise özellikle Amerika’da suşinin tüketim trendinde son dönemde gerçekleşen önemli artışlardır. Çıkış noktası ise yapımında kullanılan balık türlerinden biri olan pasifik okyanusu orijinli mavi yüzgeçli orkinostur.” şeklinde bir düzeltme gerçekleştirmek durumunda kaldığımızı belirtir. Suşi ve Orkinos tüketiminde lider ülkenin Japonya olduğunu kamuoyuna duyururuz.

Okumaya Devam Et

Bir Türk'ün Gözünden Sucul Dünya..!

Bu web sitesi, deneyiminizi iyileştirmek için tanımlama bilgilerini (çerez) kullanır. Bu konuda sorun yaşamadığınızı varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Onayla İncele

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen web sitemiz için tarayıcılarınızdan AdBlocker uzantınızı devre dışı bırakarak bize destek olun.