İçindekiler
Ülkemiz dalyanlarında balıkçılık faaliyetleri çok büyük oranda ekstansif koşullarda yürütülmektedir. Balık giriş çıkışları insan kontrolü altındadır. Ülkemiz Ege ve Akdeniz Bölgesi başta olmak üzere değişik tip ve yapıda 80 civarında dalyan bulunmaktadır. Bunların bir kısmı lagün özelliğini kaybetmiş bataklık, sazlık ve hatta kumluk alanlardır. Günümüzde 25 adet dalyan kendi özelliklerini korumakta ve bunlardan 12 tanesi tam faaliyet göstermektedir. Faaliyet gösteren dalyanların aktif alanı 25.000 hektardır. Bunlardan 1600-2000 ton ekonomik değeri yüksek balık elde edilmektedir. İleri teknoloji kullanılan ülkelerde ortalama 100-300 kg/ha ürün alınırken ülkemizde bu rakam ortalama 40-60 kg/ha dolaylarındadır. Ülkemizde dalyan sahalarının bir kısmı göl ile deniz arasında bağlantılı olup diğer bir kısmı ise denizden kanal ile ayrılmış durumdadır. Burada deniz balıkları üretimi için nehirlerin getirdiği alüvyonlu ve verimli topraklar ile doldurulmuş deniz kıyısında oluşmuş genellikle lagüner dalyanlar açıklanmıştır.
Yumurtalık (Çamlık) Dalyanı
Bu dalyan toplam 130 hektar alan kaplamaktadır. Dalyan sahasından levrek, çipura ve kefal türleri çıkmaktadır. En derin yeri 2 m dolaylarındadır. Dalyanın tatlı su ile beslenmesi söz konusu değildir. Yıllık üretim 40-60 ton arasındadır. 200-500 kg/yıl havyar üretimi vardır.
Yelkoma Dalyanı
Karataş ilçesinde bulunmaktadır. Yıllık kapasitesi 25-35 tondur. Ortalama 250 kg havyar üretimektedir. Kapladığı alan 800 hektardır.
Hurmaboğaz Dalyanı
1100 hektarlık bir bölgeyi kaplamaktadır. Yıllık üretim 40-50 ton dolaylarındadır. Kefal, çipura ve levrek dışında az miktarda yılan balığı da yakalanmaktadır. 250-300 kg havyar üretimi vardır. Dalyan sahasına tatlı su girişi bulunmaktadır. Bu nedenle islahına ağırlık verilecek bir dalyandır.
Karataş-Akyatan Dalyanı
6000 hektarlık bir alanı kaplar. Derinlik 0.5-2.5 m arasında değişim gösterir. Dalyan denize 150 m genişliğinde ve 2 km uzunluğunda bir kanal ile bağlanır. Adana’ya 55 km uzaklıkta olup ulaşım şartları son derece iyidir. Üretim 150 ton civarında gerçekleşmektedir.
Tuzla (Akçadeniz) Dalyanı
Adana ilinde bulunan bu dalyan 1200 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Tuzluluk oranı çok sıcak dönemlerde ‰70’e kadar çıkmaktadır. Bu yüzden balık kırımları ile karşılaşılmaktadır. Dalyana önemli miktarda tatlı su girişi olmaması buna neden olmaktadır. Üretim ortalama yıllık 40 ton civarında olup 300-500 kg havyar üretilmektedir.
Paradeniz-Akgöl Dalyanı
Akgöl ve Paradeniz göllerinin birleşmesinden oluşan alan Silifke’de dir. Ortalama derinlik 70-80 cm olup toplam alanı 2070 hektardır. Deniz ile bağlantı sağlanan boğaz 300 m uzunlukta olup genişliği 100 m’dir. Toplam balık üretimi ortalama 45 ton civarındadır. Tuzluk değeri tatlı su bağlantısı olduğundan Paradeniz’de ‰30, Akgöl’de ise ‰10 civarındadır.
Beymelek Dalyanı
Akdeniz Bölgesindeki en düzenli tatlı su kaynağına sahiptir. Deniz ortamına doğru 1,5-2 m3/sn su debisi mevcuttur. Dalyanın balık üretimi 25 ton civarındadır. Diğer türlerin dışında mırmır balığı da bu dalyan sahasından yakalanmaktadır.
Gelemiş Dalyanı
Gelemiş Dağı’nın eteğinde meydana gelmiş bir lagün alanıdır. Gölün deniz ile irtibatı kesilmiş ise de göle gelen yoğun tatlı su ile deniz irtibatı sağlanmakta gölden denize akıntı oluşmaktadır. Yılan, sazan ve kefal avı yapılmaktadır.
Köyceğiz Dalyanı
Köyceğiz Gölü ile deniz arasındaki kanal üzerinde kurulmuştur. Bu özellik ile diğer dalyanlardan ayrılır. Kanal 1,5-2 m derinliktedir. Gölden denize doğru akıntı daha fazladır. Bu akıntı nedeni ile göl ve deniz arasında balık hareketlerinden yararlanılarak avcılık yapılır. Kapladığı alan 5500 hektardır. Gölün derinliği bazı bölgelerde 30 m kadar ulaşmaktadır. Gölün suları fazla tatlı su girişinden dolayı tatlıdır. Fakat yaz aylarında göl seviyesi düşünce denizden bir miktar tuzlu su girişi olur. Bundan dolayı göl suyu acılaşır. Kanala yakın yerlerde balık miktarı yüksektir. Sonbahardaki göç döneminde kefal ve levrek miktarı oldukça fazladır.
Güllük Dalyanı
100 hektarlık br alanı kaplayan bu dalyan küçük yapıdadır. Dalyana açılan kanal ile tatlı su girişi vardır. Yıllık ortalama üretim 20 ton civarındadır.
Bafa Dalyanı
Menderes Nehri ile Bafa Gölü arasında bulunan kanal üzerindedir. Kanal uzunluğu 3 km’dir. Kuzuluklar Menderes nehrine 20 m uzaklıkta kurulmuştur. Kuzuluk sistemi demir aksamdır. Göl alanı 65,8 km2‘dir. En derin yeri 25 m civarındadır. Tuzluluk ‰4-8 arasındadır. Sazan, kefal, levrek ve yılan balığı dışında ulubat balığı yakalanmaktadır. Ancak ekonomik değeri çok yüksek değildir. Gölde su seviyesi azalınca yaz sonu ve sonbaharda kanal arasında oluşturulan iki set arasında Menderes nehrinden tatlı su motopompları ile su basılır ve ters akıntı sağlanır. Bu su Bafa Gölü’ne verilince tatlı suya giren balıklar kuzuluğa girer veya kanal içinde ağ ile yakalanır. Göl ortamından Menderes Nehri’ne su aktığında ise Kaldırma ağı ile topan kefal avcılığı yapılır.
Akköy Dalyanı
1200 hektarlık bir alanı kaplar. Yıllık üretimi 40 ton civarındadır. Eskiden Menderes ile bağlantısı mevcut iken son yıllarda bu akıntı kesilmiştir.
Karine Dalyanı
Menderes Nehri’nin doldurulması ile oluşmuştur. 6000-8000 hektar alanı kapladığı bildirilse de 2500 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Genelde 0,5-1 m derinlikte olup maksimum derinlik 1,5 m civarındadır. Dalyan denizden toprak set ile ayrılmaktadır. Deniz ile bağlantıyı sağlayan 7 adet boğaz mevcut ise de bunlar sıkça tıkanmakta ve irtibat 2-3 boğaz ile sağlanmaktadır. Temel su girişinin olduğu boğaz batı kısmındadır. Sıcaklık 8-28 C arasında değişim gösterir. Tuzluluk yaz aylarında ‰40 civarındadır. Yıllık üretim 100 ton civarındadır.
Çakalburnu Dalyanı
1500 hektar bir alanı kaplamaktadır. Dalyan etrafı doğal bir tonoz ile çevrilidir. Genişliği 2,15 km uzunluğu ise 2,12 km dolayındadır. Derinlik 0,5-1 m civarındadır. Dalyan ilkbahardaki yağmur suları ile beslenir. 3 adet boğaz bulunmaktadır. Yıllık üretimi 5-10 ton olan bu dalyan sahası üretime kapatılmıştır. Dalyan bölgesi son derece değerli akivades yataklarına sahiptir.
Ragıppaşa Dalyanı
İzmir Körfezi’nde bulunan özel mülkiyete sahip bir dalyandır. 1500 hektarlık bir alanı kaplar. Tamamı ile insan tarafından yapılmış 9 km uzunluğunda taş duvarlara sahiptir. Taş duvarlar 1,5-2,5 m yükseklikte olup 1 m genişliktedir. Kapı ve kuzuluklar betonarme ve madeni aksamdan yapılmıştır.
Çalıbaşı Dalyanı
Çalıbaşı bölgesi dalyan olarak kullanım için çok uygundur. 8000 dekarlık bir alan ile çevrilidir. Kapatılan deniz bölümleri oynak kum yapısında olduğundan set yapımı çok zor olmaktadır. Lodoslu havalarda bu setler yıkılmaktadır. Kapandığı dönemlerde 30-40 ton yıllık üretim sağlanmaktadır. Kefal, levrek, çipura üretimi dışında mamun üretimi üst seviyededir.
Süyo Dalyanı
Eski adı Homa olan dalyan Menemen ilçesi sınırlarındadır. Ana ve küçük dalyan olmak üzere iki kısımdan oluşur. Toplam alan 18.000 dekardır. Ancak bunun 12.000 dekarlık bölgesinde balıkçılık faaliyetleri sürmektedir. Küçük dalyan 3000 dekar olup çok sığ olduğundan kullanılamamaktadır. Ortalama derinlik 0,5-1 m olup maksimum 1,5 m derinlik vardır. Yıllık balık üretimi 30-60 ton olan dalyanda son yıllarda üretim 10-15 ton arasına düşmüştür. Islah çalışmaları yapıldığı takdirde çok verimli bir bölgedir. Deneme amacı ile markalanarak 35 gr ortalama ağırlıkta bırakılan çipura yavruları 4 ay sonra kuzuluklardan 190 gr ağırlıkta yakalanmıştır.
Güney Marmara Kıyı Gölleri
Marmara denizinin güney bölgesinde güçlü nehirler boşaltma yapmadığından lagüner alanlar oluşamamamıştır. Bununla birlikte Simav Çayı’nın batısında dalyan gölü, doğusunda Arap çiftliği gölü oluşmuş olup zaman zaman kuzuluk kurulmaktadır. Her iki göl Kocadere adı verilen kanal ile denize bağlanabilmektedir. Bandırmanın batısında Gönen Çayı ayağında Tahir Gölü ve daha batıda Hoyrat Gölü de lagüner sınıfa giren küçük göllerdir.
Meriç Ağzı (Dalyan ve Enez Gölleri)
Meriç Nehri’nin dolgusu sonucu oluşan alanlarda bazı göller oluşmuş olup, bunlardan Gala gölü, Dalyan gölü ve Enez gölü önemlidir. Gala gölü’nde balık miktarı oldukça fazladır. Enez ve Dalyan gölleri deniz ile bağlantılı olup tuzlu lagüner göllerdir. Eceabat’ta küçük bir dalyan alanı vardır.
Küçük ve Büyük Çekmece Gölleri
Köyceğiz ve Bafa gibi derin göllerdir. Her iki gölde lagüner yapıdadır. Her iki göl ağız kısmına dökülen nehirler ve dalgaların etkisi ile kapatılmıştır. Bir boğaz ile denize bağlantıları olduklarından suları tuzludur. Marmara Denizi’ndeki bir çok tür bu sahadan yakalanabilmektedir.
Karadeniz Kıyısı Lagün Gölleri
Bafra ovası Karadeniz sahillerinde balığı bol lagüner göller mevcuttur. Kızılırmak etkisi ile bir çok lagüner göl mevcuttur. Balık Gölü Kumcaağız Boğazı ile denize bağlanır. Göl derin olup balık yönünden verimlidir. Tuzla, Karaboğaz ve Liman Gölleri Bafra Ovası’nın batısında yer almaktadır. Karadeniz’de dağlar denize paralel olduğundan büyük lagüner göller oluşmamıştır.